YUSUF ÜÇBAŞ - 03-02-2023
İLİŞKİLER
Daha önce birine hak ettiğinden fazla değer verdin mi? Hatta birini hayatının merkezine koydun mu? Bu ve benzeri durumları her insan hayatın bir evresinde en az bir kez tecrübe edebiliyor. Hayatın merkezine koymak, sonu muhtemelen hüsran olan bu durum, duygu ve arzularımızın bize bir oyunu. Gelin bu çok sık yapılan hataya biraz daha detaylı bakalım.
Genelde isteklerine ulaşmak isteyen ve kendine saygısını yitirmiş bir kişi, kendini ikinci plana atarak başka birisini hayatının merkezine koyabiliyor. Belki de bu durumu çoğu insana sorduğumuzda “kimseyi hayatınızın merkezine koymamalısın” cevabı alırız. Ancak teoride böyle olan bu durum, uygulamada farklılık gösterebiliyor.
Aslında derinlemesine düşündüğümüzde karşımızdaki kim olursa olsun, onu hayatımızın merkezine koymak bir hatadır. Bunlar aile üyelerimiz, sevgilimiz, eşimiz, arkadaşlarımız, akrabalarımız olabilir. Karşımızdaki kişiyi çok sevebiliriz, oldukça saygı duyabiliriz ancak tam anlamıyla hayatımızın merkezine koymamalıyız. Çünkü hayat, bizim hayatımız!
Bu olasılıklar dünyasında saniyeler içinde bile bir şeyler değişebiliyor. Hayatımızın merkezine koyduğumuz kişiyi, bir süre sonra orada bulamayabiliriz. Bu nedenle, hayatımızın merkezine birisini koyarak bu muhtemel değişim riskini kendimize yaşatmamalıyız.
Anksiyete belirtilerinden biri de “aşırı düşünmektir". Aşırı düşünen kişiler beyinlerini kapatamıyormuş gibi hissederler. Beyin bir kere endişeye kapıldıktan sonra bununla başa çıkmak zordur.
Yalan söylemek: Her ilişki gibi güven zedelenirse, bir süre sonra eşler birbirine karşı şüpheci olurlar. Zor kurulan ama kolay yıkılan güvenin tamiri zordur.
Yalnızca cinsellik esnasında güzel sözler söyleyen ve geleceğe yönelik vaatler veren, Şiddet uygulayan, Uyguladığı şiddete sizin sebep olduğunuzu söyleyen, Aldattığı halde sizin onu teşvik ettiğinizi ima eden,Hep haklı olan, özür dilemeyen, Sizi kimsenin kabul etmeyeceğini ve ona muhtaç olduğunuzu söyleyen..
Sürekli maddi isteklerde bulunan ve istekleri karşılanmadığı zaman küsen, ayrılan, eleştiren, değersizleştiren, Sık sık şikayet eden, yapılanlardan memnun olmayan ve daha fazlasını ve daha fazlasını isteyen, Erkeği küçümseyen, "birazcık adam ol" tarzında konuşan