Ece Eğitim Akademi

Blog

YUSUF ÜÇBAŞ - 03-02-2023

KİŞİSEL GELİŞİM

KAYGI (ANKSİYETE) BOZUKLUĞU

Anksiyete bozukluğu, yoğun bir şekilde duyulan korku, aşırı endişe, evham ve huzursuzluk hali ve bu duygularla baş edememe durumudur. Bu duygu ve düşüncelere sıklıkla çarpıntı, titreme, terleme gibi bedensel duyumlar eşlik eder. Kişiler duygularının aşırı ya da gerçek dışı olduğunu bilse bile bununla baş etmek konusunda zorluk çeker. Toplumumuzda oldukça yaygın olan anksiyete bozukluğu kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Bir öğrenci çok çalıştığı bir sınava girerken, birden tüm bildiklerini unutup hafızasının bomboş olduğunu düşünebilir. Bir tıp öğrencisi katıldığı ilk ameliyatta kendinden geçebilir. Bir sunum sırasında sunumu yapan kişi sadece kendi kalp atışlarını duyabilir, nutku tutulabilir. Başarılı bir müzisyen konser sırasında gitarını çalmak üzereyken parmaklarının kasıldığını fark edebilir. Bu aksiliklerin her biri, anksiyete (kaygı) olarak nitelendirilebilir. Anksiyete gerginlik arz eden duygusal bir duyum olarak tanımlanabilir ve sık sık terleme, titreme, çarpıntı, yüksek nabız gibi belirgin fizyolojik belirtiler eşlik eder.

Anksiyete (kaygı) bozukluklarının tek bir nedeni yoktur. Anksiyete bozukluğuna birden fazla neden yol açabilir. Bir travmaya maruz kalmak, çocukluk çağı ihmal ve istismar yaşantıları, anne çocuk arasında gerçekleşen bağlanma sırasında oluşan kopukluk, genetik faktörler, öğrenme hepsi anksiyetenin zeminini oluşturabilir.

Anksiyete problemi yaşayan kişiler, sürekli hata yapacağına, bu hataların sonuçlarının olası herhangi başarıdan daha şiddetli olacağına inanır. Olumsuz hatıralarını olumlu olanlardan daha kolay hatırlar. Bu da kişilerin kendilerini ve yaşadıklarını olumsuz ve yanlı değerlendirmelerine, anksiyetenin sürekli devam etmesine neden olur