YUSUF ÜÇBAŞ - 20-12-2022
ÇOCUKLAR VE AİLE İLİŞKİLERİ
Küçük çocuklar, gelişimlerinin doğal bir parçası olarak bencildirler, çünkü ihtiyaçlarının karşılanması için bencil davranmaları gerekir ve başka insanların ihtiyaçlarını ve isteklerini anlayamazlar. Ergenlik dönemlerine geldiklerindeyse çocuklar, bağımsızlık mücadelesi verdiklerinden, tipik olarak benmerkezcidirler.
Gittikçe azalması gereken benmerkezciliğe zıt olarak, çocukların ailelerine ve topluma bağlı kalabilmeleri, kendilerini koruyabilme, kendi ihtiyaçlarını giderirken başkalarıyla da ilgilenebilmeleri ve dışarıdan gelebilecek zararlı etkilere direnebilmeleri için sağlıklı ve uzun-süreli seviyelerde bir özgüven geliştirmeleri gerekmektedir. Bir çocukta özgüvenin sağlıklı seviyelerde olması çocuğun ailesi ve toplum içinde sevildiğine ve ona değer verildiğine dair olan inancını gösterir, bu nedenle çocuk kötü davranılmayı hak etmediğini düşünür ve bu tür davranışlara karşı daha dirençlidir. Kısaca, özgüven sahibi olmak benmerkezci olmak değildir çünkü özgüven sahibi olmak kişinin başkalarının ihtiyaç ve haklarına zarar verecek ya da onları ihlal edecek şekilde kendisini herkesin önüne koymasına sebep olmaz.
• Israrlı bir biçimde insanları rahatsız edici ve bezdirici davranışlar sergileme, örneğin (kendi anne-babaları ve başka yetişkinler de dahil olmak üzere) insanlarla dalga geçme, onları tehdit etme, aşağılama - ısrarlı bir biçimde ve başkasının zarar görüp görmediğini önemsemeden kazanma isteği.
• Israrla kendi çıkarı için yalan söyleme. (Yalan söylediğini kabul etmeme, yalanlarını başkasının hatası olarak gösterme, yalanlarını yüzüne vuran kişilere saldırma.)
• Kendisini egoist bir bakış açısıyla aşırı derecede değerli görme.
• Başkalarının ihtiyaçlarından çok kendi ihtiyaçlarının karşılanması konusunda ısrarcı olma.
• Şartlar ne olursa olsun kendisinin her zaman özel bir muamele görme ve istediklerini elde etme hakkının olduğunu düşünme.
• Eleştirilmeye, yanlışının söylenmesine ya da üzülmeye karşı agresif davranışlar sergileme.
• Kötü sonuçlar için ısrarla başkalarını suçlama.
• İnsanlarla işbirliği yapmaktan ziyade onlarla rekabet içine girme.
• Kendi isteklerinin yerine getirilmesi, gerçekleşmesi uğruna ailesi dahil etraftakilerin kötü duruma düşmesini, üzülmesini hiç umursamama.
Çocuklukta tipik olarak görülen benmerkezciliğin, yetişkinlikte zihinsel sağlığa yerini bırakması için değişime uğraması gerekmektedir. Hem aile hem de toplum içinde uyumlu davranışlar sergileyebilmeleri için, çocukların başka insanların bakış açılarını görebilme ve onların yaşadıkları acılar karşısında empati yapabilme kabiliyetlerini giderek geliştirmeleri gerekmektedir. Bu nedenle sağlıklı çocukların giderek başkalarının iyiliğini daha çok düşündüklerini gösteren samimi işaretler vermeleri beklenir. Bir çocuğun büyüme süreci içinde başkalarına yönelik empati hislerinin gelişmemesi yetişkinlikte aralarında narsistik kişilik bozukluğunun da olduğu bir dizi ciddi kişilik bozukluğu geliştirme riskinin erken uyarı sinyallerindendir.
Anksiyete belirtilerinden biri de “aşırı düşünmektir". Aşırı düşünen kişiler beyinlerini kapatamıyormuş gibi hissederler. Beyin bir kere endişeye kapıldıktan sonra bununla başa çıkmak zordur.
Yalan söylemek: Her ilişki gibi güven zedelenirse, bir süre sonra eşler birbirine karşı şüpheci olurlar. Zor kurulan ama kolay yıkılan güvenin tamiri zordur.
Yalnızca cinsellik esnasında güzel sözler söyleyen ve geleceğe yönelik vaatler veren, Şiddet uygulayan, Uyguladığı şiddete sizin sebep olduğunuzu söyleyen, Aldattığı halde sizin onu teşvik ettiğinizi ima eden,Hep haklı olan, özür dilemeyen, Sizi kimsenin kabul etmeyeceğini ve ona muhtaç olduğunuzu söyleyen..
Sürekli maddi isteklerde bulunan ve istekleri karşılanmadığı zaman küsen, ayrılan, eleştiren, değersizleştiren, Sık sık şikayet eden, yapılanlardan memnun olmayan ve daha fazlasını ve daha fazlasını isteyen, Erkeği küçümseyen, "birazcık adam ol" tarzında konuşan